2) Kadavraların ruhunun etrafımızda dolaştığı söyleniyor, doğru mu?
3) Kadavralarda kabir hayatı ve sorgu sual hali nasıldır?
1. Eğer mümkünse, kadavra yerine plastik taklitlerini kullanmak tercih edilmelidir. Yani her olur olmaz durumda insan cesediyle oynamak doğru değildir İnsanın dirisi gibi ölüsüne de saygı göstermek gerekir.
Ancak İslâm dininde, "ez-zarûrât tübîhu'l-mahzûrât, Zaruretler, haramları mubah kılar" kaidesi vardır. Meselâ; susuzluktan ölmek üzere olan bir kimse su bulamıyorsa, aslında haram olan içkiden ölmeyecek kadar içebilir Bu noktadan hareketle, insan hayatı için kadavra üzerinde çalışmak "zaruret" ise (başka bir çare kesinlikle yoksa), yaşayanlara hayat verilebilmesi için insanlığın ve mensubu olduğu dinin gereği azami saygının gösterilmesi şartıyla kadavra üzerinde çalışılabilir.
2. Ruhlar, Allah'ın emrindedir. Ölüp de kabir âlemine intikal eden bir ruh, orada kıyamet kopana kadar bekler. Yani kadavra olmaya rıza gösteren birinin ruhu, bu işi hayat kurtarmak için yapanları asla rahatsız etmez. Burada şunu belirtmekte fayda vardır. Kimsesizlerin cesetleri kadavra olarak kullanılmamalıdır. Bu işte gönüllülük esastır.
3. İnsan yansa, denize atılsa, vücudu parçalansa da kabir sorgusundan mutlaka geçer. Bu durumu cesetle birlikte düşünmemek gerekir. Ruh, kabir boyutuna intikal eder ve orada sorgu-sualden sonra durumu netleşir.
DİNİMİZİ BİLMEK VE ÖĞRENMENİN ÖNEMİ
Müslüman olarak dinimizin emirlerini yerine getirmeliyiz. Dinimizi öğrenmek ve bilmek başlıca sorumluluğumuzdur. Aklımıza takılan şeyleri öğrenmeli, bilgi sahibi olarak ibadetlerimizi yerine getirmeliyiz.
“Bilenler ile bilmeyenler, hiç bir olur mu? Hiç şüphesiz ancak akıl sahipleri (bunu) idrak edip anlar.” Zümer 9
"Sizin en hayırlılarınız, Kur’ân'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir."
(Buhârî, Fezâilü'l-Kur'an 21.)
Bir çok ayet ve hadiste bu sorumluluk vurgulanmıştır. Dinimizi öğrenmenin yolu Kur'an Kerim, Peygamber Efendimiz'in sünnetleri ve güvenilir alimlerin kitapları ile mümkündür. Dinimizle ilgili sorularımıza cevap ararken güvenilir kaynaklara dikkat etmeliyiz.
“İlim tahsil etmek her Müslümanın üzerine farzdır."
(İbn-i Mace, Mukaddime:17 )
Buradan da anlaşılacağı gibi dinimizi öğrenmek farzdır. Çünkü dinimizi bilmez isek helali haramı bilemeyiz. Bu da bizi harama ve günaha götürür.
Sonuç olarak hayatımızın her alanını kapsayan dinimizi öğrenmeli ve ilk emir olan "Oku" emri ile şuurlanarak sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.