Tarihte geride iz bırakmış, insanlığın geleceğini iyi ya da kötü şekillendirmiş çok sayıda kişi yaşamış ve birçok olaylar yaşanmıştır.
Bu kişilerin arasında milyonlarca insanın ölümüne sebep olan, dünyaya korku salanı olduğu gibi; yaptıkları yenilikler ile demokrasinin temellerini atan, icat ettikleri ve buluşlarıyla hayatımızı kolaylaştıranları da bulunmaktadır.
Toplumu inşa eden ve şekillendiren daha çok liderler ve liderlerin olduğu toplumsal hareketlerdir.
İnsanların kaderini belirlemiş, medeniyetlerin yükseliş ve çöküşüne sebep olmuş, verdikleri kararlarla ya da icat ettikleriyle tarihin gidişini etkilemiş bu insanlar yaptıkları ile toplumları etkilemiş, yönlendirmiş veya şekillendirmiş ve tarihteki yerlerini almışlardır.
Bunlardan birisi de Farabi. Kısaca hayatına ve yaptıklarına bakalım.
TÜRK İSLAM FİLOZOFU FARABİ'NİN KISA HAYATI
Türk-İslâm filozofu Farabi (Ebu Nasr Mehmed) 870'te Türkistan'da, Farab'da doğdu, 950'de Şam'da öldü. Kendinden önce ve sonra gelen İslâm filozofları arasında Batı'nın değer verdiği en önemli düşünürlerden biridir.
Farabî, ilk öğrenimi doğduğu ilde, yüksek öğrenimini Bağdat'ta yaptı. Zamanının ünlü bilginlerinden felsefe, mantık, dilbilgisi öğrendi. Aristoteles'in o çağda bilinen eserlerini inceledi. Farabî hakkındaki bilgilerimiz, kendisinden yüzlerce yıl sonra yaşayan yazarlardan gelir. Bu yüzden bilgilerimizin şüpheli kalan yerleri vardır. Sağlığında yaygın bir ünü olmayan Farabî, ölümünden sonra Batı'da Ortaçağ hıristiyan filozoflarının ilgisini çekti. Eflatun ve Aristoteles'in felsefesi, batı ülkelerinde yayılmaya başlayınca hıristiyan düşünürler, arapça eserlerden, islâm filozoflarından, bu arada Farabi'den, çok yararlanmışlardır. Farabi'nin felsefe konusunda giriştiği çalışmanın başlıca amacı, İslâm diniyle Eflatun ve Aristoteles'in felsefesini bağdaştırmak, dinle felsefe arasındaki çatışmayı gidermekti.