
FARKINA VARILAMAYANLAR
“Amacını yitirmiş insan, geçmişini unutmuş gençlik, ahlakını kaybetmiş toplum, yolda hızını alamayıp ilerleyen kendini kaybetmiş bir yol çizer. Çünkü onu engelleyen ne bir söz ne de yavaşlatan bir engel vardır.”
Geçmişimizin bilinci ile atalarımızın yolunda ilerleyeceğimizden şüphemiz olmamalı. Şüphe insanı boşluğa sürükler ve boşluğu da kendi amaçları ile dolduran insanlar olur. Senin görevin bu boşlukları kendin doldurmak olmalı. Okuyarak, araştırarak, dinleyerek. Her söze sözün olmalı. Anlamalısın herkesi ve o şekilde davranmalısın.
Geçmişimizin izinde gitmenin gericilik olmadığını insanlara anlatmalıyız. 600 yıl dünyaya hüküm süren bir milletin evlatları olarak, anlatacak bir çok şeyimiz olmalı. Cahil insanların akıl vermesi olayını sonlandırmalıyız. Cahil insanın vereceği akılla yoluna devam eden insanın, o cahilden bir farkının olmadığını bilmeliyiz. Çağdaşlık ile sapkınlık arasındaki farkları görmeliyiz. Mehmet Akif Ersoy ne iyi demiş; “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.” Medeniyetlerinden utançla bahsettiğimiz toplumların, medeniyet içindeyiz. Soyunmayı sanat, dekolteyi moda, aldatmayı maharet bilen toplumun nesillerini düşünemiyorum. Aslında bir Hıristiyan birliği olan Avrupa Birliği’ne o zaman kesin gireriz şüpheniz olmasın. Takke giyip, çarşafa bürünün değil kastım. Ne zaman kendinize gelin dese birileri, sana ne diyip kenara çekiliyoruz. Her şeyin bir adabı bir üslubu var dengede duramıyoruz.
Bir kanalda haber programında, namaz kılan çocukların haberini gösteriyorlar. Bilmem kaçıncı yüzyılın Türkiye’sinde bu olur mu diye. Yüz yıl kavramı çağdaşlık simgesi olduğu için, İslam’ın ilanından bu yana ne kadar zaman geçse o kadar eskiyor maalesef. Peki bu haberi izleyip yorumlayanların içki içip gayri ahlaki şeyler yapan gençlerden ne kadar haberi var ? Aynı şeyleri de onlar içinde düşünebilirler mi acaba ? Peki, namaz da kılın demiyorum. Ama namazın gericilik davranışı olduğunu düşünen insanların, bunun aksine gayri ahlaki şeyler yapması ne kadar doğru ? Dininin gereğini yerine getirmeye çalışanlar ve bunun aksini düşünenler, herkesin hatası olabilir. Bunu düzeltmek yerine, karşı bir duruş sergilemek kime ne kazandırır ?
