Hâce hoca, hâcegân ise hocalar demektir. Hatm, Kur'an-ı Kerimi veya bir zikri baştan sonuna kadar okuyup bitirme demektir. Hatm için hatim veya hatme de deniyor. Hatm-i hâcegân, Nakşibendî yolunda okunan belli bir zikir demektir. Buna hatme-i hâcegân da diyorlar.
Her gün beş yüz kere kelime-i temcid yani (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh) okumak, başlarken ve bitirince yüz kere salevat-ı şerife getirmek İmam-ı Rabbânî hazretlerinin hatm-i hâcegânıdır.
İmam-ı Muhammed Mâsum hazretleri buyuruyor ki:Dertlerden kurtulmak ve murada kavuşmak için 500 kere (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh) demeli, okumaya başlarken ve okuduktan sonra yüzer kere salevat-ı şerife okuyup dua etmelidir. (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh) kelime-i temcidini bir seferinde 500 kere okumak şart değildir. Parça parça da okunabilir. Abdestli okumak da şart değildir. Ancak abdestli okunması elbette daha faziletli olur.Dinimize, dünyamıza gelecek zararlardan kurtulmak için her gün 500 defa kelime-i temcid okumalıdır! (Tefsir-i Mazheri)
İmam-ı Rabbânî hazretleri, cinden korunmak için ve korkulu zamanlarda, (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh-il-aliyyil azîm) okunmasını emrederdi. (Berekat-S. Ebediyye)
Bir hadis-i şerif:“Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh-il aliyyil azîm” okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdan kurtulmaktır.” (Hâkim, Ebu Nuaym)
Kelime-i temcid okumak, bu kadar kıymetli olduğu gibi, salevat-ı şerife okumak da çok kıymetlidir. Bir hadis-i şerif:”Her gün yüz defa salevat-ı şerife getiren, münafıklıktan ve Cehennem ateşinden uzaklaşır ve Kıyamette şehitlerle beraber olur.” (Taberanî)
Hatm-i hâcegân okununca, hem salevat-ı şerife getirilmiş, hem de kelime-i temcid okunmuş olur.
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Zikre devam etmenin fazilet ve faydaları hakkında MARIFETNAME Madde , 2’de derki:“Ey Aziz, ehlullah (erenler) demişlerdir ki: Zikrullah (Allah'ı anmak) irfan yoludur. Allah'a yaklaştıran en kuvvetli söyleyiştir, imanın alâmeti ibadetin beyni ve irfan kapısının anahtarıdır. Zikrin faziletlisi, la ilahe ilallah sözünün gizlice tekrarlanmasıdır. Zikir kalbin nuru, ruhun huzurudur. Gönlün cilâsi, aklın nûrudur. Zikir, kalbin hayatı sevgiliye ulaşma aracıdır. Gece yarısından sonra zikir yapmak, amellerin en güzelidir.
Zikirle uğraşıyorsan, Allah'ın sevgisini kazandığını bil. Allah'ın zikri, kalbin nuru, gözün ışığı ruhun kuvvetidir. Zikre devam edenin kalbi mamur, fiil ve ahlâkı güzel, ruhu sevinçli olur. Zikir, ruha hidayet, her derde ilâçtır. Zikri Allah olanın fikri Allah, ruhu uyanık olur.
Zikrin gerçegi, kalbi Allah'ın gayrısından temizlemektir. Zikre devam, Allah sevgisini arttırır. Allah'ın zikri, dilden kalbe, kalpten ruha ulaştığı gün veli mertebesine çıkılmıştır. “
Madde - 3: Zikre devam etmenin tesirlerini bildirir.” Ey aziz, Ehlullah (erenler) demişlerdir ki: La ilahe ilallah veya Allah, sözünü tekrara devam edenlerin dil ve kalbi birleşir, gönüldeki pasları siler, kötü fikirleri temizler, her türlü pislikleri yakar, mahveder. Karanlıgını aydınlıga çevirir. Zikirle kalb temizlendikçe Allah'ın nuruyla dolar. Vakta ki idrak ve şuur söner. O vakit ilahî nur gözükür ve o aşkla cezbeye tutulur.”
Madde - 4: Zikre devamın sonuçları, hal ve kerametlerini bildirir.” Ey aziz, Ehlullah (erenler) demişlerdir ki: Issız bir odada zikre devam edenin kalbine ilk defa bir Nur doğar ve söner. Bir müddet sonra bir daha parlar, biraz daha durur ve söner ve en sonra devamlı kalır. Gönül ondan lezzet, ruh hikmet alır ve her şeyi unutup, onda gömülür. Vücudunun her cüzünün adeta zikir sesini işitir. Ağacın rüzgârdan sallanışı gibi kalbde zikrin etkisiyle adeta titrer. Bu hal ona zevk verir. Zikir, sahibinin kalbinde bir kuş gibi uçar. Onu gafletten uyandırır ve huzura götürür. Zikirle kalbe doğan nur, sahibine bitmez tükenmez manevi zevk verir ve onu ebedi mutluluğa kavuşturur.” (Erzurumlu Ibrahim Hakki Hz - Marifetname)