İnsan öldürme suçu hakkında söylenen her şey, insanın kendi kendini öldürmesi hakkında da söylenebilir. Kendini herhangi bir vesile ile öldüren: Allah’ın haksız yer öldürmesini haram kıldığı bir cana kıymış sayılır.
Hayat, insanın öz malı değildir; insan, kendi kendini yaratamaz. Yine uzuvlarından bir uzuv veya terekelerinden bir parça değildir. O, Allah’ın kendisine teslim ettiği bir emanettir.
“Nefsinizi öldürmeyin. Allah şüphesiz ki size merhamet eder.” Nisa 29
İslam, güçlükler karşısında müslümanın sağlam iradeli, kuvvetli azimli olmasını ister ve hiçbir halde hayattan kaçmasına, bir bela veya sıkıntı veya tahayyül edilen bir korku dolayısıyla hayat gömleğini üzerinden soymasına müsaade etmez. Mümin oturmak için değil, cihad için kaçmak için değil, çalışmak için yaratılmıştır. Onun imanı ve ahlakı, hayat meydanından kaçmasını kabul etmez. Yanı onda yıpranmayan bir silah ve tükenmeyen bir hazine vardır. Bunlar da, kuvvetli iman silahı ile sağlam ahlak hazinesidir.
Peygamberimiz (s.a.v.) bu çirkin cinayete yaklaşanları, Allah’ın cennetteki rahmetinden mahrumiyetle ve Allah’ın cehennemdeki gazabına müstehak olmakla ihtar etmiş ve korkutmuştur.
Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
“Sizden öncekilerde yaralı bir adam vardı. Korktu ve bir bıçakla elini (damarını) kesti, ölünceye kadar da kan aktı. Bunun üzerine Allah buyurdu ki: Kulum, kendi nefsiyle bana geldi ve ben cennetimi ona haram kıldım.” (Buhari-Müslim)
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) azmi zayıf olanlar için şöyle buyurmuştur:
“Bir uçurumdan atlayıp kendini öldüren, cehennem ateşine atılacak ve ebediyen orada kalacaktır. Zehir içerek kendi kendini öldüren elindeki zehiri onu cehennem ateşine düşürecek ve ebediyen orada bırakacaktır. Bir demir parçası ile kendini öldüren de, elinde demiri olduğu halde cehenneme girecek ve ebediyen orada kalacaktır.” (Buhari-Müslim-Tirmizi)
Yüce dinimiz İslam, insan hayatına büyük önem vermiş, haksız yere bir insanı öldürmeyi bütün insanları öldürmeye, bir canı kurtarmayı da bütün insanları kurtarmaya denk tutmuştur (Mâide, 5/ 32). (İSLAM'DA HELAL VE HARAM)
Başkasının canına kıymak haram olduğu gibi, insanın kendi canına kıyması, intihar etmesi de aynı şekilde haramdır. Bu konuda Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de, “Nefislerinizi öldür- meyiniz” (Nisâ, 4/ 29) ve “Allah’ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı haksız yere öldürmeyiniz” (En’âm sûresi, 151) buyurarak cana kıymayı ve intiharı yasaklamıştır.
Sevgili Peygamberimiz de hadis-i şeriflerinde intihar eden kimsenin intiharı gerçekleştirdiği yöntemle ceza göreceğini belirtmiş, insanın kendi canına kıymasının büyük bir suç ve günah olduğunu vurgulamıştır (Buhârî, Cenâiz, 84). İntihar etmekle dünyevî sıkıntı ve problemlerini çözeceğini düşünenler, ahiret hayatında daha büyük sıkıntı ve felaketlerle karşılaşabilirler.
DİNİMİZİ BİLMEK VE ÖĞRENMENİN ÖNEMİ
Müslüman olarak dinimizin emirlerini yerine getirmeliyiz. Dinimizi öğrenmek ve bilmek başlıca sorumluluğumuzdur. Aklımıza takılan şeyleri öğrenmeli, bilgi sahibi olarak ibadetlerimizi yerine getirmeliyiz.
“Bilenler ile bilmeyenler, hiç bir olur mu? Hiç şüphesiz ancak akıl sahipleri (bunu) idrak edip anlar.” Zümer 9
"Sizin en hayırlılarınız, Kur’ân'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir."
(Buhârî, Fezâilü'l-Kur'an 21.)
Bir çok ayet ve hadiste bu sorumluluk vurgulanmıştır. Dinimizi öğrenmenin yolu Kur'an Kerim, Peygamber Efendimiz'in sünnetleri ve güvenilir alimlerin kitapları ile mümkündür. Dinimizle ilgili sorularımıza cevap ararken güvenilir kaynaklara dikkat etmeliyiz.
“İlim tahsil etmek her Müslümanın üzerine farzdır."
(İbn-i Mace, Mukaddime:17 )
Buradan da anlaşılacağı gibi dinimizi öğrenmek farzdır. Çünkü dinimizi bilmez isek helali haramı bilemeyiz. Bu da bizi harama ve günaha götürür.
Sonuç olarak hayatımızın her alanını kapsayan dinimizi öğrenmeli ve ilk emir olan "Oku" emri ile şuurlanarak sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.