Dünya tarihinde görülmüş en uzun süreli hanedanlıklardan biri olan Osmanlı, dünya tarihi ve coğrafyasını şekillendirmiş, yetiştirdiği büyük komutan, devlet adamı, sanatçı ve bilim adamlarıyla emsalsiz bir başarıya imza atmıştır.
Osmanlı unutulmadı, unutulması da mümkün değil. Kurdukları imparatorluk, yüz yıldır paramparça olmuş durumda. Nice kitapların sayfalarına hükmeden alfabeleri yasaklandı, muhteşem tuğraları kitabelerden söküldü, bu devleti 600 yıl yöneten hanedan geri dönmemecesine yurt dışına sürüldü. Üstelik arkalarından lanetlenerek.
Bugünkü nesiller atalarının neler yaptığını bilip tanıdıkça kendilerinin neden onlar gibi olamadığını sorgulayacak ve daha iyisini yapmak için elinden gelenin daha fazlasını yapacaktır.
Bir avuç insanın dünya tarihini 600 yıl boyunca şekillendirecek bir cihan devletinin mimarları haline nasıl geldikleri ve bu düzeni dünyanın en zor coğrafyalarından birinde kurup asırlar boyu nasıl devam ettirdikleri her zaman araştırılıp ders çıkarılması gereken bir konu olacaktır.
ORHAN GAZİ'NİN KISA HAYATI
ORHAN GAZİ KAÇINCI PADİŞAH?
DOĞUM TARİHİ, SALTANATI, ÖLÜMÜ
2. Osmanlı Padişahı
Babası: Osman Gazi
Annesi: Mal Hâtun
Doğumu: Söğüt, 1281
Ölümü: Bursa, 1362
Saltanatı: 1326-1362
Osman Gazi ile Mal Hatun'un oğlu olan Orhan Gazi, Bursa'da ilk parayı bastırması, ilk kitâbenin adına yazdırılması, ilk sarayı kurması gibi olgular göz önünde tutulduğunda Osmanlı Devleti'nin gerçek kurucusu sayılabilir. Babası rahatsızlanınca yerini Orhan'a bıraktı. O da, kuşatması neredeyse 10 yıl önce başlamış olan Bursa'nın fethini gerçekleştirerek bu şehri ilk Başkent yaptı (Nisan 1326). 3 yıl sonra bu defa Pelekanon (Eskihisar) Savaşı'nda Bizans kuvvetlerini kesin bir yenilgiye uğratarak Üsküdar'a kadar ilerledi. Arkasından Hıristiyanlığın kutsal şehirlerinden İznik'i aldı. 1337'de İzmit'i de fetheden Osmanlılar Boğaziçi kıyılarına ulaşmış oluyordu. Ardından Karesioğulları'nın ilhakı, Osmanlıları yeni bir kararın kapısına getirdi. Artık kendilerini Rumeli'ye geçmek için hazır görüyorlardı. Bizans Imparatoru Kantakuzenos'un kızıyla evlenmesi (1346), kuvveterinin Gelibolu'ya geçişi kolaylaştırdı. Oğlu Süleyman Paşa'ya 1349 veya 1352 yıllarında Bizans 'a yardım etmesi için Bolayır yakınlarındaki Çimpe
hisarı üs olarak verildi. Böylece Osmanlı'nın yaklaşık 500 yıl sürecek olan Balkan macerası başlamış oldu. Bir yandan Trakya'da fetihler birbiri ardınca devam ederken, öbür yandan Cenevizlilerle ittifak yapıldı ve kendilerine kapitülasyon verildi. Ankara 1354 yılında alındı ve böylece Orta Anadolu da peyderpey Osmanlıların hakimiyetine girmeye başladı. Ancak Orhan Gazi, 1357 yılında acı bir olay yaşadı. Herkesin kendisinden sonra padişah olasına kesin gözüyle baktığı oğlu Süleyman Paşa bu tarihte aniden öldü. Diğer oğlu Murad komutasındaki kuvvetler ise Trakya'da ilerlemeye devam ederek 1359'da Çorlu'yu fethettiler. Edirne'nin fethi (1361 baharı) bu süreçte geldi. Orhan Gazi, kendisine "Gaziler Sultanı" diyor, tasavvuf ve ilim adamlarını çevresinde topluyordu. İlk Osmanlı medresesi onun zamanında İznik'te kuruldu. Bursa'daki Orhan Camii, anıtsal Osmanlı camilerinin çekirdeği kabul edilir. Türbesi Bursa'da, Tophane semtindedir ve türbeleri babasınınkiyle karşı karşıyadır.