Tarihte geride iz bırakmış, insanlığın geleceğini iyi ya da kötü şekillendirmiş çok sayıda kişi yaşamış ve birçok olaylar yaşanmıştır.
Bu kişilerin arasında milyonlarca insanın ölümüne sebep olan, dünyaya korku salanı olduğu gibi; yaptıkları yenilikler ile demokrasinin temellerini atan, icat ettikleri ve buluşlarıyla hayatımızı kolaylaştıranları da bulunmaktadır.
Toplumu inşa eden ve şekillendiren daha çok liderler ve liderlerin olduğu toplumsal hareketlerdir.
İnsanların kaderini belirlemiş, medeniyetlerin yükseliş ve çöküşüne sebep olmuş, verdikleri kararlarla ya da icat ettikleriyle tarihin gidişini etkilemiş bu insanlar yaptıkları ile toplumları etkilemiş, yönlendirmiş veya şekillendirmiş ve tarihteki yerlerini almışlardır.
Bunlardan birisi de Orhan Veli Kanık. Kısaca hayatına ve yaptıklarına bakalım.
ORHAN VELİ KANIK KISA HAYATI
Yeni Türk şiirinin öncülerinden Orhan Veli, 1914'te İstanbul'da doğdu, 1950'de aynı yerde öldü.
La Fontaine'in masallarını Türkçeye başarıyla çevirmiştir.
Orta öğrenimini Ankara lisesinde tamamlayan Orhan Veli, ilk şiirlerini ortaokul sıralarında tanıdığı Oktay Rifat ve Melih Cevdet ile birlikte 1936'da Varlık dergisinde yayımlamıştı. Daha sonra yine bu iki şair dostuyla birlikte Garip adlı bir kitap çıkardı. Bu ad Orhan Veli ve arkadaşlarının «Garipçiler» diye anılmalarına yol açtı. Yazılarının pek çoğunu sabahları yazan şairin yer seçmek, gürültüden kaçmak gibi âdetleri yoktu. Çeşitli yetenekleri olan bir insandı. Piyano çalmasını sever, güzel şarkı söyler, esprili konuşmaya, hele muziplik yapmaya bayılırdı. 36 yıllık ömrüne her biri, edebiyatımızda bir olay olan Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi, Karşı adlı beş kitap, 22 çeviri, 200'den fazla makale ve deneme sığdırmıştır. Yalın bir halk dili kullanan Orhan Veli, şiiri birtakım klişelerden kurtarmıştır.