Hür Katip | Bilim Kültür Sanat Edebiyat

ÖRNEK RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİ METNİ

Bugün, Allahu Azimüşşanın ilahi rahmetinin bol bol tecelli ettiği mübarek bir gündür. Bu gün bir ay boyunca oruçlarını tutan, mukabele ve vaazu nasihat dinleyen namazlarını kılan, kimsesizleri, yoksulları gözeten imanlı gönüllerin hasad günüdür.

    Bugün evveli Rahmet, ortası Mağfiret, sonu da Cehennemden azad müjdesi verilen müminlerin Bayram günüdür.

    Diz dize, omuz omuza geldiğimiz, saf saf Allah'ın huzuruna yöneldiğimiz şu mübarek Ramazan bayramından nasıl istifa etmeli Bayram bize hangi ruh ve şuuru vermelidir?

    Akıllı ve şuurlu Müslüman, bugünden yarını düşünebilen, kabirle açılacak ebedi hayatın azığını şimdiden hazırlayabilendir.

    Bu bakımdan hazırlığımızı sadece belli bir güne tahsis etmek, Bayram geldi geçti diye namazlarımızı, niyazlarımızı da bitirmek, hatalı ve tehlikelidir.

    Çünkü Müslümanlık, geçici bir zaman için giyilen mevsimlik bir elbise değildir.

    Eğer ebedi bayramlara kavuşmak istiyorsanız onu hayatınız boyunca sırtınızda taşımak zorundasınız. Korkmayın, o eskimez, haşa, kirlenmez, ona herhangi bir leke sürülemez.

    Zira O, Allah’u Azimüşşanın insanlara sunduğu en son ve en sağlam Hak elbisesidir.

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعًا وَلَا تَفَرَّقُواۖ وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ كُنْتُمْ اَعْدَآءً فَاَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَاَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِه۪ٓ اِخْوَانًاۚ....“Hepiniz toptan, sımsıkı Allah’ın ipine (Kur’ana, İslama, Allahın emirlerine) sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetlerini düşünün. Heni siz birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi (İslamla) birleştirmişti. İşte O’nun, bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz.” (Âl-i İmrân suresi, 103)

    Ramazan, bir takva mektebi, bayram onun nurani şehadetnamesidir. Dünya hayatının kısa bir Ramazan mevsimi bulunduğunu ve hakiki bayramın rıza ve saadet tecellileriyle açılacak ahiret günü olduğunu unutmayınız. Bayramınızı tekbirütehlillezikrütesbihle süsleyiniz. Varlıkta darlıkta Allaha itaat ediniz.

وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ ر۪يحُكُمْ وَاصْبِرُواۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَۚ ﴿٤٦﴾  “Allah’a ve Onun Resulüne (Hz. Muhammed’e (s.a.v)) itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin. Yoksa gevşersiniz. Kuvvetiniz (Devletiniz-İstiklaliniz) sarsılıp gider. Bir de sabredin. Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal suresi, 46)

اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ۟ ﴿١٠﴾“Müminler ancak kardeştirler. Bu bakımdan, iki kardeşinizin arasını bulup barıştırın. Allah’dan korkun. Taki merhamet olunasınız.” (Hucurat suresi, 10)

    Aziz Müminler!

    Allah’a ve Onun elçisi Hz. Muhammet (s.a.v)’e hürmet ve itaat, müminlerce sevgi ve saygı, şefkat ve merhamet olarak özetleyebileceğimiz yüce dinimiz, birleştirmeyi, dostça, sardeşçe yaşamayı imanın bir icabı, ahlak ve faziletin bir gereği olarak emretmiştir.

    Peygamber Efendimiz (s.a.v):“Nefsim yet-i kudretinde olan Allah’a yemin olsun ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.” (Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, Tac c. 5, sh. 244)

    Bugün, Bir neşe ve sevinç, bir huzur ve saadet günüdür.

    Bu günde, Müslümanların vazifesi, kalplerindeki iman ışığıyla maddede ve manada birliğe, kardeşliğe erebilmek için her türlü, perişanlıktan, çekişmeden, ayrılıktan kurtulmaya çalışmak olmalıdır.

    Şunu kesinlikle bilmek gerekir ki; Yalnız Allah’ın huzurunda boyun eğmedikçe, kendimizi hak ve adalete teslim etmedikçe, doğruluk, şefkat, merhamet, sevgi ve saygı ile birbirimize kucak açmadıkça, yalan, iftira, karaborsa, rüşvet, çekişme, bölücülük, boşvermişlik, kin ve ihtiras furyası cemiyetimizi kasıp kavurmaya devam edecektir.

    Komşu ile komşunun, anne ile kızın, baba ile oğlun, kardeşle kardeşin, akraba ile akrabanın, büyükle küçüğün, arasındaki uçurum hergün biraz daha derinleşecektir. 

    İslam düşmanları, devlet, millet düşmanları, genç yavrularımızı iffetsizliğe, edepsizliğe ahlaki çöküntüye, anarşiye teşvik edecek, satanizmin ve hıristiyanlık tuzağına düşürmeye, milli birlik ve bütünlüğümüzü yıkmaya çalışacaklardır.

    Buna hangi Müslüman razı olur?

    Büyüklerimiz derler ki,

    Kız anadan öğrenir sofra düzmeyi

    Oğlan babadan öğrenir kurban kesmeyi

    O halde Aziz Müslümanlar!

    Diz dize, omuz omuza geldiğimiz, saf saf, Allah’ın huzuruna yöneldiğimiz şu mübarek Bayramdan nasıl nasip almalıyız? Bayram bize hangi ruhu ve şuuru vermelidir?

    Bayram; Kinimizi, hırsımızı, şeytanımızı kül olurcasına yakmalı, bizi birliğe, kardeşliğe erdirmelidir.

    Bayram; Dargınlarımızı, bir daha darılmamasıya barıştırmalı, kırgınlık ve kızgınlıkları silmelidir.

    Bayram; yalan, iftira, çekiştirme, itham, şüphe, küfür, düşmanlık, sahtekarlık duygularını atmalı, bizi karşılıklı sevgi, hürmet, şefkat, merhamet, yardımlaşma, ahlak ve faziletle birbirimize bağlamalıdır.

    Bayram; Topyekün Müslüman milletimizi, madde de ve mana da, sevinç ve kederde, imanda ve ibadette samimi bir birliğe, beraberliğe ulaştırmalıdır.

    Öz olarak Bayram; Müslümanın ruhunu güldürmeli, gönlünde bir seher neşesiyle bahar havası estirmelidir.

    Bize bu havayı tattıracak duygu nuru imandır. Bu şuura erdirecek ruh, Şemsi Kur’an’dır. Bayramın bu yolunda yürütecek güç, Feyzi İslam’dır. Sizlere Ne mutlu ki, Müslümansınız, Mü’minsiniz, Allaha ve Resulüne inanmış şerefli bir milletin, şehit ve gazilerin evladısın, Evliyanın, ulemanın torunlarısınız.

    Onun için Aziz Müslümanlar!

    Sizi, yeniden İslama imana, ilahi aşka, İslamın güzel ahlakına davet ediyorum.

    Sizi, İslama aykırı olan her şeyi terk etmeye tevbe-i istiğfara, Allah’a ve Resulüne itaata, Camiye, cemaate, birlik ve beraberliğe 5 vakit namazlarınızı kılmaya davet ediyorum.

    Sizi, fakirlere, yoksullara el uzatmaya, yetimlerin, kimsesizlerin, muhtaçların yüzünü güldürmeye davet ediyorum.

    Sizi, başıboş bıraktığınız için, Din, Devlet ve Millet düşmanlarının tuzağına düşen evlatlarınıza sahip çıkmaya davet ediyorum.

    Sizi, Hristiyan misyonerlerinin, satanistlerin fuhuş tacirlerinin, uyuşturucu çetelerinin, katil teröristlerin, mafya özentilerinin tuzağına düşürülmeye çalışılan gençlerimize sahip çıkmaya davet ediyorum.

    Sizi, Cennet vatanımıza, şanlı bayrağımıza, devletimize, Mukaddes dinimize, milli birlik ve beraberliğe sahip çıkmağa davet ediyorum.

    Sizi, güzel olan, hayır olan yolda yürümeğe, Dinimiz İslamı öğrenip yaşamaya, İslamın güzelliklerini hayatımıza hâkim kılmaya davet ediyorum.

    Sizi, Dini hayatımızı, ahlakı yaşayışımızı, aile iffetimizi parçalamak isteyenlere karşı uyanık olmaya davet ediyorum.

    Sizi, yalnız ben değil, kâinattaki bütün varlıklar zerresinden küresine kadar her şey yeniden İslama davet ediyor.

    Dünyada ve ahrette mesut olmak istiyorsanız bu davetlere icabet ediniz.

    Yükselmek, ilerlemek istiyorsanız bu davetlere kulak veriniz.

    Düşmanın oyununu bozmak, istiyorsanız öz değerlerinize sahip çakınız.

    İslam’dan başka Hak din olmadığını biliniz.

اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ۠...  “Hak din, Allah indinde İslam’dır.” (Âl-i İmrân suresi, 19)

وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْاِسْلَامِ د۪ينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُۚ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ ﴿٨٥﴾  “Kim İslamdan başka bir din ararsa kabul olunmayacaktır. O kişi ahirette de zarara uğrayanlardandır.” (Âl-i İmrân suresi, 85)

اَفَغَيْرَ د۪ينِ اللّٰهِ يَبْغُونَ وَلَهُٓ اَسْلَمَ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَاِلَيْهِ يُرْجَعُونَ ﴿٨٣﴾  “Şimdi onlar, Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar. Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O’na boyun eğmiştir. Nihayet O’na döndürülüp götürüleceklerdir.” (Âl-i İmrân suresi, 83) fermanının hatırınızdan çıkarmayınız.


 Öne Çıkanlar

 

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi