Bu rüyanın tabirine ve yorumuna bakıldığında; *HACCETMEK: Hac ibadeti İslâm'ın beş şartından biridir. Bu sebeple rüyada, şer'î ölçüler içinde haccettiğini, Kabe'yi tavai eylediğini ve hac farizasını yerine getirdiğini görmek, dinde güzellik ve istikamete, büyük sevaba, korkudan emin olmaya, borçtan kurtulmağa ve Müslümanlara verilecek emanetlere delâlet eder.
Cafer-i Sâdık hazretleri demiştir ki: Rüyada Kabe'yi görmek beş vech ile tâbir olunur:
a)Emin,
b)Selâmet.,
c)Adaletli devlet reisi,
d)Rahat ve huzur,
e)Hac
Kabe'ye giren bütün korkulardan emin olur, çünkü orası emin beldedir.
Talebe olan bir kimsenin rüyada haccettiğini görmesi, muradının hâsıl olacağına işarettir. Bekârın haccettiğini görmesi, evlenmek ile tâbir olunur.
İşinden çıkarılan bir kimse, rüyada hac zamanında hacca gitmek için yola çıktığını görse, bu rüya, onun tekrar işine döneceğine delâlet eder.
Rüyada haccettiğini görmek, hasta için şifaya, borçlu için borçtan halâs olmaya, talebe için murada ermeye delâlet eder. Sapık bir adamın hac rüyası görmesi, hidayete ereceğine ve Rabbi'nin onu mağfiretine mazhar buyuracağına işarettir.
Rüyada yaya olarak hacca gittiğini görmek, keffâret verece bir yemine delâlet eder. Bazan da bu rüya rızık ve ganimet olarak tâbir edilir.
Melik, yani devlet reisinin haccettiğini görmesi, düşmandan korunmaya, azgın ve sapkınları perişan etmeye ve küffar memleketlerinden birini fethetmeye delâlet eder.
RÜYADA İHRAMA GİRMEK
Hac veya umrede ihrama girdiğini görmek, bekâr için evlenmeye, evli için de hanımdan ayrılmaya işarettir. Hasta birinin böyle rüya görmesi, ölümüne delâlet eder. Çünkü ihram da bir nevi kefendir.
Bir kimsenin rüyada zevcesi ile beraber ihrama girdiğini görmesi, hanımı boşamaya ve hanımın ona nâmahrem olmasına işarettir.
Rüyada kendisini Arafat'ta durur görmek, bütün arzularına kavuşmaya, Kabe'de durduğunu görmek, dünya ve ahiret selâmet ve saadete ermeye delâlet eder. Kabe içinde namaz kile ğını görmek, duaların kabulüne, dünya ve ahiret nimetlerine delâlet eder.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez. Ayrıntılar İçin Tıklayınız...
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.