Bu rüyanın tabirine ve yorumuna bakıldığında; Nablusî (rh.a.) demiştir ki: Rüyada helva görmek, dinde ihlâsa., zindandakinin kurtuluşuna, yolcunun dönmesine, hastanın şifa bulmasına, bekârlar için evlenmeye, hidayet ve tevbeye, ilim ve Kur'ân'a, yeni evlâda, iyi hizmetçilere ve helâl rızıklara delâlet eder.
Rüyada kudret helvası ve ondan yapılmış şeyler görmek, berekete ve sisli nimete delâlet eder.
Kavurulmuş undan yapılmış helva görmek, faydalı bir ortaklık ile tâbir olunur. Baldan yapılmış çiğ helva az bir rızka ve düşük bir rütbeye işarettir.
Rüyada yemekleri hazmettirmek ve ağız kokusunu gidermek için yapılmış helva görmek, yükseklik ve rif ata, üzüntü ve kederin, sıkıntı ve hastalığın gitmesine delâlet eder.
Rüyada helva görmek veya o helvadan yediğini görmek, helal rızka, güzel söze, hayır ve menfaate delâlet eder.
Yine rüyada helva görmek, mümin için iman tatlılığı, günahkâr için de dünya muhabbetidir.
Rüyada kendisinin helva yaptığını görmek, helâl ve geniş rızka, sıkıntı ve üzüntüden kurtulmaya, hastalıktan sonra afiyete delâlet eder.
RÜYADA HELVACI GÖRMEK
Kişinin rüyada helvacı görmesi, ilme, nikâh memuruna ve rütbeleri yenileyen kimseye ve evlada delâlet eder.
Eğer rüyada görülen helvacı, helvasından para almamışsa iyilik ve ihsan sahibi bir kimse ile tâbir olunur. Şayet helvasından para almışsa sözü mala tercih eden kimse demektir. Bazı kere de rüyada helvacı görmek, sözü tatlı ve ahlâkı güzel bir adama işarettir.
Yine helvacı, ilimle meşgul olan bir kimseye de delâlet eder.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez. Ayrıntılar İçin Tıklayınız...
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.