Bu rüyanın tabirine ve yorumuna bakıldığında; Rüyada ipek görmek salih kimseler için ahiretin güzel ve mamurluğuna delâlet eder. Kadının ipek görmesi hayır ve menfaate alâmettir.
Denilmiştir ki: Rüyada görülen beyaz ipek hayır ve menfaattir. Yeşil ipek daha güzel ve yücedir. Kırmızı ipek kadınlar için hayır ve erkekler için fenadır. Siyah ipek keder gam, sarı ise hastalığa delâlet eder.
RÜYADA İPEKÇİ GÖRMEK
Kişinin rüyada ipekçi görmesi, ferahlık ve sürura delâlet eder. Çünkü onun nezdinde çeşit çeşit renkler vardır. Bazı kere de ipekçi görmek, müşkül işleri bilen, üzüntü ve güçlükleri gideren ve düğümleri çözen âlim bir zâta delâlet eder.
Bekâr bir adamın rüyada ipekçiyi görmesi, nikâh ve evlenmeye işarettir. Bazan da ipekçi, postacıya ve insanların arasını bulmaya delâlet eder.
RÜYADA İPEK ELBİSE VE KUŞAK GÖRMEK
Kişinin rüyada ipek elbise görmesi, aşk ile tâbir olunur. Sultanlardan birisinin rüyada ipek elbiseyi giydiğini görmesi, kibir ve azamet göstermesine işarettir.
Rüyada ipek elbiseyi bir ölünün üzerinde görmek, o ölünün nimetler ve rahat içerisinde olduğuna delâlet eder. Renk olarak ipek elbisenin kırmızı ve sarısı hastalık ile tâbir olunur.
Fakih ve âlim kimseler için ipek elbise görmek, onların dünyaya haris olmalarına ve halkı bid'ata davet etmelerine delâlet eder.
Bazı kere ipek elbise görmek, şerefli bir kadınla evlenmeye ve güzel bir hizmetçi almaya işarettir.
Rüyada ipek kuşak ve kemer görmek, hayır ve menfaate delâlet eder. Yine rüyada böyle bir kuşak kuşandığını görmek, büyük bir vazifeye delâlet eder ve o kişi ehilse kendisine yüksek bir memuriyet verilir.
Kuşak ve kemer zevceye de delâlet eder. Eğer rengi yeşil olursa, zevcenin saliha bir kadın olmasına, kırmızı veya mavi ise huysuzluğuna delâlet eder.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez. Ayrıntılar İçin Tıklayınız...
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.