Bu rüyanın tabirine ve yorumuna bakıldığında; Bir kimsenin rüyada güzel bir kadın görmesi, hayır ve rahatlıkla temin edilecek bir seneye delâlet eder. Görülen kadının çirkin olması, bunun tam zıddı.
Bazı kere de rüyada görülen kadın, ambar, mahzen, sandık ve eşyasını içine koyduğu her şeye delâlet eder.
Ebu Saidü'l-Vaaz demiştir ki: Rüyada güzel bir kadın görmek, bekası olmayan yani geldiği gibi giden bir mala delâlet eder.
Hasta birinin rüyada güzel bir kadını sırtına yüklendiğini görmesi, hastalıktan şifa bulmaya delâlet eder. Zevcesi genç olduğu halde, onu ihtiyarlamış görmekte hayır yoktur.
Rüyada güzel ve genç bir kadınla konuşup sohbet ettiğini veya gülüşüp oynaştığını yahut o kadının odasına girdiğini görmek, feyz ve bereket dolu bir seneye, hayır ve sürura, mal ve rızka delâlet eder.
Yine rüyada kendi evine güzel bir kadının girdiğini görmek, sevinç ve ferahlığa delâlet eder.
Denilmiştir ki: Rüyada kadın görmek, bazı kere kabre delâlet eder. Çünkü insan anasından doğduğu gibi kabre girer.
Bazan da rüyada kadın görmek, yatak ve elbise gibi gizli şeylere muttali olan kadına, meyveli ağaca, içine ip sarkıttığı kuyuya, üzerine bastığı pabuca, oturacak yere ve evine delâlet eder.
Rüyada tanımadığı buğday denizli, genç, bezekli bir Arap kadın görmek, tarifi mümkün olmayan bir güzelliğe ve nimete delâlet eder.
Bir kimsenin rüyada şişman kadın görmesi, o senenin ucuzluk ve bolluk olmasına, zayıf kadın görmesi de kıtlık ve pahalılık içinde geçmesine delâlet eder.
İmam Nablusî demiştir ki: Tabirce kadının en iyisi, Arap ve buğday benimzi olan kadındır. Bu kadınların da tanınmayanı tanınandan daha hayırlıdır.
Bir kadının her ne şekilde olursa olsun rüyada gördüğü genç kadın, onun düşmanı olan bir kadındır. Yine bir kadının rüyada yaşlı bir kadın görmesi, o kadının artık çalışamadığına delâlet eder. Yaşlı kadın dünyadır.
Rüyada bir şehirde silahlı birtakım kadınları hayvanlara binmiş halde görmek, o şehire gelecek işçilere alâmettir.
Kişinin rüyada zevcesinin kendisine bir başka kadın takdim ettiğini görmesi, zevcesinden ayrılmasına veya aralarında bir anlaşmazlık çıkmasına işarettir.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez. Ayrıntılar İçin Tıklayınız...
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.