Bu rüyanın tabirine ve yorumuna bakıldığında; Rüyada bir kartal yavrusuna mâlik olduğunu görmek, kadri yüce bir çocuk ile tâbir olunur. Rüyada görülen kartal, Nebi, melik ve salih kimseler ile de tâbir olunur. Kartal uzun ömre, çok mala ve habere delâlet eder.
Rüyada büyük bir kartala mâlik olduğunu görmek, büyük bir mülke, izzet ve şerefe ve kuvvete delâlet eder.
Cafer-i Sâdık hazretleri demiştir ki: Rüyada kartal görmek, sekiz vech ile tâbir olunur:
a)Şeref,
b)Siyaset,
c)Zikr-i cemil,
d)Güzel şöhret,
e)Ulvî ve yüce mertebe,
f)Sefer için emir,
g)İzzet,
h)Kuvvet...
Danyal (a.s.) da şöyle demiştir: Rüyada kartal görmek, melik ve sultana delâlet eder. Rüyada hanesine ve mahalline bir kartalın indiğini görmek, o mahal ve belde melik ve reisinden hayır, şeref ve menfaat erişeceğine işarettir.
Rüyada bir kartala rakip olarak gökyüzüne kadar uçtuğunu görmek, uzun bir yolculuğa delâlet eder. Rüya sahibi bu sefer esnasında nimet, şeref ve mala nail olur.
Bir kimsenin rüyada kendisine kartalın pençesiyle vurduğunu görmesi, devlet reisi tarafından erişecek zarara delâlet eder.
Rüyada kartal yavruları görmek, necib evlatlara işarettir. Kartalın eti, tüyü, kemiği, büyükler tarafından gelecek hayır ve şerefe ve mertebeye delâlet eder.
Rüyada bir kartalın kendisini yüklendiğini ve onunla beraber evine doğru uçtuğunu görmek, iyi ve faydalı bir yolculuğa delâlet eder. Kartalla beraber göğe doğru uçtuğunu görmek ise, yolculuk esnasında öleceğine alâmettir.
Rüyada kartal etinden yediğini veya kanadından, kemiğinden bir şey aldığını görmek, devlet reisi tarafından gelecek mala delâlet eder.
RÜYALAR HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v.) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (a.s)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de şabanın yirmi dokuzunda Peygamber (s.a.v.) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez. Ayrıntılar İçin Tıklayınız...
RÜYALAR İLE AMEL MESELESİ
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.